Bilimsel analizler ile ortaya çıkan, insan beyninin limbik sistemi ve korteks kabuğunun doğuşsal olarak geliştirdiği evrensel tepkileri paylaşmak istiyorum.
İlk olarak
Paul EKMAN isimli ABD kökenli araştırmacı psikoloji uzmanın yaptığı "Evrensel Duygular" tanımlaması üstünde durmak istiyorum.
Temelde altı farklı ortak duygu profilinden bahsetmiştir. Tahmin edebileceğiniz gibi, insan doğasında ortaya çıkan duyguların çeşitliliği en kısa yoldan "sonsuz" olarak tanımlabilecek iken bu çalışmada aşağıda belirttiğim altı duyguya indirgenmiş olmasının nedeni, kültürel olarak farklılıklar gösterse de tepkisel ortaklığın ortaya çıkardığı fizyolojik yansımayı içeriyor olmasıdır.
Altı temel duygu profilini ; "Mutluluk", "Üzgünlük", "Kızgın olmak", "Şaşmak", "Korkmak" ve "İğrenmek" duyguları oluşturmaktadır.
Bu duygu durumun bulunması için dış ortam ile iletişimi düşük olan Papua Yenigine bölgesinde yaşayan dış iletişimi düşük olan yerliler üzerinde araştırmalar yapılmıştır.
Tabi bu ilk çalışma ilerleyen dönemde geliştirilmiş, 1990'lı yıllarda liste mikro ifadeler lehine geliştirilmiştir.
|
Lövheim Duygusal Küpü |
Yapılan çalışmalar aynı zamanda duygu durumun insan beynindeki maddelerin salınımlarının ortaya çıkardığı kompleks bir yapılanma olduğunu göstermektedir. Bunu açıklamak için üç boyutlu bir yaklaşım ortaya çıkartan "
Lövheim" in duygusal küpü yan tarafta yer almaktadır.
Burada temelde üç tane hormonun yapılanması ortaya çıkmaktadır. Bu hormonlar "
dopamin" , "
noradrenalin" ve "
seratonin olarak sınıflandırabilir.
Duygular içinde bunların dozunun değişimi farklı tepkilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
Yukarıda duygusal olarak ortaya çıkan durumlar ve bunların hormonal etkileşimlerinden bahsettim. Şimdi bir de duygu ve fizyolojik tepkiler arasında ortaya atılmış olan denklemleri yani duygu teorilerine bakmamızı öneririm.
1. James - Lange ; bu teorem aynı anda ortaya koyan iki kişinin adıyla anılan bir yoldur.
2. Cannon - Bard ; bu model, 1. teorideki fizyolojik tepki duygu arasındaki çelişki üzerine kurulmuştur. Örnek verecek olursak heyecan kalp atışımızı hızlandırır. Kalp atışındaki artış fizyolojik bir tepkidir, duygusal bir sonuçtur ama efor yapmakta aynı tepkiye neden olmaktadır.
3. Schachter - Singer ; bu teori duygular ve olaylar arasında iki yönlü geçişi anlatmak için oluşturulmuştur.
4. Lazarus teorisi; bu teori olayların değerlendirme sonucunda duygusal ve fizyolojik tepkiler çıkartacağını ortaya koyan bir açıklamaya sahiptir.
Her olayın ortaya çıkardığı yorumlama, fizyolojik yanıt ve duygusal devinimin farklı şekilde ilişkilendiriebileceği farklı bir çok teori mevcuttur. Bu teorilerden dördü yukarıda şematize edilmiştir.
Duygusal değinimler temelde "Darwin" tarafından doğuştan geldiği yönündeki tanımlaya göre incelendiğinde ortak kökenin bir mirası olarak değerlendirilebilir. Bunun en güzel örneği bir bebeğin mutluluk tepkisi ile bir yetişkinin mutluluk tepkisinin ortak şeklidir.