Yürümenin Felsefesi by Frédéric Gros
My rating: 5 of 5 stars
Tarihin içinde farklı noktalarda, tüm inanış ve siyasal düzenlere karşı atıfın farklı boyutunun tartışıldığı bir kitap olarak önümüze geliyor.
İlk başta Friedrich Nietzsche üzerinden bakıyoruz dünyaya, düşünmek için sakinlik gerektiğini hissediyoruz mesela. Bunu yaparken hayatın her adımında değişien fizyolojinin getirdiği bir yükü görüyoruz. Bir gün anne kucağında çıkıyorsak bu yola, günün birisinde tekerlekli sandalye ile de çıkabiliyoruz.
Tarihin bir yerinde, bir rotada, fiziki benliğinde tek bir değişim yaşatmadan her gününü geçiren bir insanın peşinde dolaşıyor kamera... Bu sefer değişmeyen o dördüncü boyutun, fikirler çatışması içerisinde oluşturduğu beşinci boyutu tadıyoruz.
Bu kitap bize bilmediğimiz pek bir şey öğretmez ama bildiğimiz ve farkında olmadığımız bir şeyi bağıra bağıra söyler. Diyor ki; beyninizin içerisindeki o döngüde, varlığın idamesi için oluşturduğumuz evrenin 4 boyutu içerisinde, sağa sola veya zamanda ileriye doğru koşmayı bırakıp kendinizi suyun üzerine bırakınca yani teslim olunca yani zaman içerisinde bir yere yetişme korkusunu kırıp sadece anı hissedecek şekilde yürüyünce hayattan bir lokma alırsınız.
Yürümek diyor ya, işte onunda hakkını vererek yapılanı önemli, tek başına, hedefsiz daha doğrusu hedefin kendisi sadece yürümek olacak şekilde. Bir köyde, kasabada, düzlükte belki de patikada ama yürürken kendi kendinle kaldığın bir anda ve bu yalnızlık ile içerinde herhangi bir savaşı vermeden ilerlediğin o anlarda ancak hissedersin bu konforu ve tadarsın hayatın güzelliğini.
View all my reviews
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder