Yılların en uzun halini yaşayan o ağaçlardan bir tanesinin tohumunun toprağa düşmesiyle bir öykü başlıyor. Kaleme alan kişi, dünyanın kendi çevresinde dönüşünü hissetmeden güneşe göre anlatıyor hikayeyi...
Kar yağıyor, bahar geliyor, bir çubuk yeşeriyor, bir tohum büyüyor. Sonra gür bir ağaç oluyor. O ağaç ormanın tepesine kadar uzanıp dünyayı izliyor. İzlediği dünyada kadınlar ve erkeklerin ayrı ayrı niteliklerini anlıyor. İnsanların dünyasındaki yarışı, yaşamı, savaşı görüyor.
Kar yağıyor, bahar geliyor, bir çubuk yeşeriyor, bir tohum büyüyor. Sonra gür bir ağaç oluyor. O ağaç ormanın tepesine kadar uzanıp dünyayı izliyor. İzlediği dünyada kadınlar ve erkeklerin ayrı ayrı niteliklerini anlıyor. İnsanların dünyasındaki yarışı, yaşamı, savaşı görüyor.
Sonra yuva oluyor. Göçmen kuşlara ve sincaplara. Gövdesi üzerinde bir dünya kuruluyor.
Bir gün savaş çıkıyor, bekleyenler dibinde ağlıyor.
Bir gün aşıklar geliyor, altında aşkını ilan ediyor.
Günlerin geçtiği bir devirde, insanlar uçan kırlangıçların varlığını, doğan güneşi unuttuğu güne gelince yani günümüz yaşamına gelince o ulu heybetli ağacı alıp oradan bir "noel" süsü yapmaya Vatikan'a götürüyorlar. İşte burada bir sincab bir güvercin ve dökülen yapraklar ile mucizeye adımı gösteriyor bize yazar.
"Doğan güneşi kaçıran insanların, yeşil tapınağıdır ağaçlar. Altında emeklilik hayatı güdülecek dünyadır. Bir akan su bulup ayağını sokup, bir gölge bulup huzur için göç edilecek yerdedi ağaç. Bir tabutun çevresinde olması gereken değil, altında gömülüğ gidip, mezar taşı olması gerekendir ağaç."
Mucizeyi gerçekleştiren o küçük sincap, doğada bir dönüşün ilk adımıdır belki.
Bir gün savaş çıkıyor, bekleyenler dibinde ağlıyor.
Bir gün aşıklar geliyor, altında aşkını ilan ediyor.
Günlerin geçtiği bir devirde, insanlar uçan kırlangıçların varlığını, doğan güneşi unuttuğu güne gelince yani günümüz yaşamına gelince o ulu heybetli ağacı alıp oradan bir "noel" süsü yapmaya Vatikan'a götürüyorlar. İşte burada bir sincab bir güvercin ve dökülen yapraklar ile mucizeye adımı gösteriyor bize yazar.
"Doğan güneşi kaçıran insanların, yeşil tapınağıdır ağaçlar. Altında emeklilik hayatı güdülecek dünyadır. Bir akan su bulup ayağını sokup, bir gölge bulup huzur için göç edilecek yerdedi ağaç. Bir tabutun çevresinde olması gereken değil, altında gömülüğ gidip, mezar taşı olması gerekendir ağaç."
Mucizeyi gerçekleştiren o küçük sincap, doğada bir dönüşün ilk adımıdır belki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder