Alkol; önemli bir organik içecek olarak hayatımızın her yerinde var olan bir maddedir. Bu madde, solunum olayının doğal sonucu olarak meydana gelir. Doğada bazı bitkilerde yüksek oranda olmak üzere her gıda türü içinde mevcut olan bir maddedir.
Marula ağacı
Öncelikle Afrika'da var olan ve hayvanların önemli bir uğrağı olan marula ağaçlarının meydana getirdiği marula bitkisinden yani "Sclerocarya birrae" isimli canlıdan bahsetmek istiyorum. Sert yapılı fresh bir meyve veren bu ağaç Afrika savanlarında yetişmektedir. Özellikle Batı Afrika ve Madagaskar bölgesinde yer alan ağaçlardan orta boyda hayvanlar için aranan bir meyve yetişmektedir.
Bölgesel olarak öneme sahip olan bu bittik aslında bir kaç gün depo edilip fermantasyon sonrasında alkol üretiminde kullanılmaktadır. Alkol distile edildikten sonra bir de yağ elde edilerek bölgesel ekonomide önemli bir araç olarak görev almaktadır.
Peki ya savananın diğer misafirleri, onlar için ise öneli bir yemek gibi düşünülebilir. Bölgedeki zürafalar, gergedanlar, maymunlar ve filler için bu ağaçta yetişen meyveler önemli bir bir kahvaltı öğünü bile sayılabilir. Belli miktarda yedikten sonra etkinliği görülen bir hal almakta ve bunu bölgede çekilmiş videolarda görmekteyiz.
Bir diğer yandan alkol kültürel değeri olan ve günümüzde tüketimi devam eden bir üründür. Yapısı gereği beden içinde bir çok reaksiyonda yer alan, üretilen, harcanan bu madde aynı zamanda nörolojik etkileri ile sedatif bir yapı meydana getirmekte ve kötüye kullanıma neden olmaktadır.
Bu yazımda yakın dönemde yayınlanmış olan ve alkol ile kanserler arasındaki ilişkiyi inceleyen Kore kökenli bir kohort çalışmasının sonuçlarını paylaşmak istiyorum. Yoo ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen bu çalışmadan 4513746 yetişkin bireyin takibi gerçekleştirilmiştir. Bu kişilerde alkol ve kanser arasındaki ilişki üzerine yapılan incelemede katılımcıların yılda 7,7/1000 kişilik kısmının yıllık olarak kansere yakalandığı saptanmıştır. Bu kişilerin %37,2'sinin alkol ilişkili olduğu saptanmıştır.
Katılımcılar üzerinde yapılan karşılaştırmada, kullanılan alkolün dozu ile kansere yakalanma riski arasında bir ilişki olduğu saptanmıştır. Orta seviyede kullanan kişiler için bu oran 1,03 kat olarak bulunurken ağır kullanıcılarda bu oran 1,34 kat olarak glzlenmiştir. Buradan çıkartılacak en önemli sonuç orta ve ağır miktarda içicilerin alkol ilişkili bir kanser için risk teşkil eden grubun içine girecekleri yönünde. Bu kanserler ise sıklıkla baş boyun bölgesi, pankreas, rahim ağzı, safrakesesi, pankreaas, larinks kanserleri olarak tarif edilmiştir. En önemli ilişki ise özefagus kanserleri ile bulunmuş ve 3,66 kat risk teşkil ettiği gözlenmiştir.
Bu çalışmaya katılan 4,5 milyon kişi için ortalama yaş 53,6 olarak gözlenirken bu katılımcılar 2009 il 2011 yılları arasında çalışmaya dahil edilmiş ve ortalama olarak 6,4 senelik bir gözlem yapılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder