Bu sefer katıdan sıvıya geçişe bakmamız gerekli, sembolü su olan belin üzerinde yer aldığı söylenen, karın, genital organlar ile ilişkili 2. çakrayı incelemek istiyorum.
Hayatın 2. döneminde yani artık varlığın tamam, beslenme dönemine girdiğin anda etkisi görülüyor. 6. ay ile 2 yaş arasında geliştiği söylenen bu çakra, insan gelişiminde tanıma dönemine denk gelir. Anneyi, babayı, aileyi yani zararlı ve zararsız olanı tanıma dönemidir. Bu dönem çakra sisteminde duygusal kimliğin kazanıldığı dönemdir.
Temelinde hissetmek duygusu yer alan bir sistematiğin başladığı yerdir.
İlk soru devreye girer:
"Hayatta kalmayı başardığıma göre şimdi ne istiyorum?"
Bu çakra insanın libidosuyla ilgilidir. Ama burada libido kelimesini yeniden tanımlamak gerekli, libido genel yaşama sevincini ifade eder. Bu çakra insanın yaşamı üstüne hissettiği duyguları ve bunlardan ortaya çıkan dalgalanmaların sonuçlarını yaşadığı bir durumlardır.
Kronik acı ise bu çakrayı kilitleyen durumdur. Yani fiziksel ya da duygusal olarak kronik bir acı altında ilerleyenb eden sonunda belinde bulunan bu çakrayı kapatır.
Buradaki en temel sorun göstergesi ise cinsellik ile duygusallık arasındaki dengesi bozulmuş bireydir. Bu dengeyi kaybetmiş birey eski acılarını anımsıyor ve bunlar ile savaşıyordur. İçindeki geçmiş problemlerini çözmemiş kişi duygularını ve cinselliğini dengeleyemez ve terazinin bir yönüne kaçar.
Buradaki dengenin en temel sonucu kişinin kendisini ve değerini kavramasıdır. Dünya ile iletişimini sürdürüp kendisi ile dünya arasındaki duygusal geçişlere izin vermesi gereklidir. Algısı kapandığında dünya ile iletişimi son bulur.
"Duygusal Okuryazarlık" gelişimi yoludur 2. çakrayı yönetmek. Suöluluk duygusu içinde kıvranan birey bu yolda kötü hisler duymaktadır.
İçimizdeki akışkanlığın sembolü sudur, su duygusal hareketi gösterir ve bunu harekete geçirmek için dans etmek en güzel yoldur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder