Algılama psişik yara ile ilişkildir.
Burada bir tanım ortaya çıktı, psişik yara. Bu tanımın temeli insanın doğduğu ilk an itibariyle dünya üzerinde aldığı girdilerin zaman içinde gelişimiyle bedenine ve zekasına etkisi olduğunu düşünebiliriz.
Daha ilk anda güven temelli bir dünya içine gelen bebek, anneye karşı olan bağlılığı, anne ve baba arasındaki ilişkisi, cinsiyetini anlaması, sosyal gelişimi, ergenliğe girerek benliğini tanıması ve cinsel olarak gelişimini tamamlamasıyla yetişkin hale varır.
Buradaki her adımda bir çok etken tarafından hedefinden saptırılıp çeşitli yaralar içinde kalır. Buna bağlı olarak dünya görüşü ortaya çıkar.
İnsan dünyayı beynindeki çatlaklar ile görür.
Şimdi ise anlık olarak mutluluğun etkisini tartışmak istiyorum. İnsanın bir bakış açısı vardır, buna yatay düzlem dersek, bir de bunun düşey hali olan duygu durumu mevcuttur. Bu da bir işi yapmadaki enerjisi üzerine etkin bir yapıdır.
Duygu durum katmanları:
- Coşkulu
- Neşeli
- Yapıcı
- Canı sıkkın
- Muhalif
- Öfke
- Korku
- Keder
- Tükenmişlik
Teori: Dünyaya bakış açısını bul, iletişimi geçerken karşı tarafın bir üst seviyesinden onla iletişim kur.
Örnek: Korkan birisine korktuğu şeye karşı öfke duymak, bir şeye öfke duyan kişiye, öfke duyduğu şeye karşı muhalif olup ona destek olmak gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder