Bir GEP üyesi olarak 2. yazıyı da paylaşmak istiyorum.
Geçen sefer değindiğim konudan ileri farklı bir noktaya değinmek istiyorum bu sefer. Bir sağlıkçı olarak nasıl bu yolda ilerlenebileceğini anlatmak istiyorum.
Temel eğitim bize her zaman bir fikrin aslında en önemli komponentinin bulan kişi değil ihtiyaç duyan kitle olduğunu göstermektedir. Sağlık sektörü de bu ihtiyaçları görmede bence diğer sektörlerden biraz daha önde giden bir kulvardır. Bunun en önemli sebebi ise ihtiyacı direk sahibinden dinlemek. Bir doktorun, hemşirenin, bakıcının eğitimi karşısındaki kişiyi yüksek kalitede yaşatmak üstüne kuruludur. Bunun getirisi, insanın yaşam kalitesini bozan durumlar şikayet unsuru olmaktadır.
Bir kaç örnekle açıklamak gerekirse; araştırmalarda en çok paranın yatırıldığı ortopedik kusurlar, insan yaşamını çok kısaltan kanser ve tedavi yöntemleri, cerrahi aletler denebilir.
Bu örneği cerrahi aletler üzerinden derinleştirmek gerekir bence. Temelde iki farklı yönteme bölsek ameliyat çeşitlerini, en amniyane ismi ile açık ve kapalı desek, aralarındaki farkları çok iyi bilmek gerekir. Bir insanın bedeninin içine ne kadar az temas ederseniz o kadar sorunsuz düzelir. Onun için miladi yöntemler yerini teknolojiye, robotlar, uzun ve küçük bıçaklara bırakmaya başladı. Daha çabuk ayağa kalkma, daha az ağrı çekme gibi faydaları, daha az komplikasyon ve daha zor ve az ulaşılır uygulanması gibi özellikleri var kapalı ameliyatların.
Değişen teknolojide, insanın yaşam kalitesine yapılabilecek güzel bir katkı alanı da buradaki önemli kulvarları görmek, ihtiyaçları sahibinden dinlemek, acılarına derman olabilmektir. Her sektörde, her kulvarda ve her problemde en güzel çözüm problemi çekenin istediği çözümdür.
Biraz daha ilerisi ve bizle tanışmak için;