Bu Blogda Ara

Translate

27 Eylül 2017 Çarşamba

Okumak ve Yoksulluk

Az önce bir haber okudum, linki için tıklayınız.

Bir noktada gariplik gördüm, yorumlamak gerektiğine inandığım için ve bunu da yazarak yapmak en doğrusu olacağına inandığım için paylaşmak istedim.



Yukarıdaki tablonun kaynağı HABERTÜRK sitesidir.

Diyor ki haber genel olarak, okuyup bir alanda profesyonellik elde edenlerin dünya üstünde var olan güçlerinde yani maddi değerlerinde büyük bir azalma mevcuttur.

Benim aklıma gelen sorular şunlar;
1. Okur-yazar olmayan kesim diye nitelendirilen kesim tam olarak ne iş yapıyor?
2. Bir okul bitirmeyen kişiler genellikle bölgedeki en eski kişiler değil mi? Göç etmemiş, tarım kültürünün kentleşmesi, bu kentleşmede bina çöplüğüne dönen ülkemizde bir kaç kiralık daire daha edinen kesim değil mi?

Aynı haberde en yoksul %20 kesim ve en zengin %20 'lik kesim üzerine de yorumlar var, zengin olan kesim değer kaybederken yoksul kısımda büyüme var.

Tüm bu resim aslında üretici kesimin 3. dünya ülkesi olduğumuzu kabul etmeyip hizmet sektörüne çarpık girişinin resmi değil midir?
Ya da 1990 ekolü ile SSK+Kooperatif ile dünya mutlusu olacak orta direk için ceptelefonu+arabaya dönüşünün resmi midir?

13 Eylül 2017 Çarşamba

Bilimin Arka Kapısı

Tüketim toplumunun bir parçasını da akademik toplum yaşamakta. Özellikle veriye ulaşmak sorun yaşayan bağımsız araştırmacıların bilimsel merkezlerin ağları dışında verileri elde etmesi büyük bir problem haline gelmek. Bunla ilgili arka kapılardan örnekler vererek bir kaç site anlatacağım.

1. İntech Open

Açık kaynaklı verilerin paylaşıldığı, teknoloji ve sağlık alanında çeşitli verilerin bulunduğu bir web sayfasıdır.

2004 yılında Avusturya tabanlı destekle kurulan site içerisinde barındırdığı verinin bir kısmı "Citied index" içerisinde yer almaktadır. Kitapların bölümlerini .pdf olarak indirebileceğiniz, kategori tabanlı ve arama imkanı sağlayan bir web sitesidir.

2. sci-hub.se

Amaçları bilime vurulan bariyerin kaldırılması olan, verilere ücretsiz erişilmesini hedeflemiş bir sitedir. Büyük akım bilimsel kaynakların sağladığı paralı erişime buradan ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.
Bir tür korsanlık sistemi olduğu için sürekli olarak çeşitli ülkelerde erişimin engellendiği, Rusya üzerinden hizmet vermeye devam eden site içerisinde bir çok makaleye erişmek mümkündür.
Arama yapmada önerimi DOI adresini kullanmanızdır.
3. libgen.io

En büyük kütüphane olarak tanımlayabileceğimiz veri tabanında kitaplara ve yayınlara ücretsiz erişme imkanı sağlanmaktadır.
Kitabın adı üzerinde yapılacak aramalarda, biraz ingilizce bilgisi ile kitapların .pdf formlarına erişilebilir.


DOI nedir?

Digital bir dosyanın obje numarasıdır. Bir makaleye erişmek için kullanılabilecek adres olarak görebilirsiniz.  Çözümleyici web adres: http://dx.doi.org/
Bu adres parmak izi gibi orjinaldir. Veriye ulaşmayı kolaylaştırır. 10.xxxx/asad.ada şeklinde olan adresin "10" ile başlayan kısmı DOI sisteminin standartı, sonra gelen "xxxx" kısmındaki rakamlar yazına sahip bilişim şirketini tanıtan bölüm, "/" sonrasındaki kısım ise metnin tanıtıcı kısmıdır.

Bu yazıyı yazmakta esas amacım, bir bilimsel çalışmayı oluşturmak için onca efor harcayan bir bilim insanın bunu dünyaya anlatmak için de ücret ödemesidir. Bu da yetmezmiş gibi bunu yaymayı görev edinmiş olan kurumların yine bunu ücretle satarak üretene kazanç sağlatmamalarıdır.

Bilim ve bilgi ücretsiz erişilmesi gereken düşünce yapılarıdır.

7 Eylül 2017 Perşembe

Hakemi Yenmek

Bu aralar çok kullandığım bir cümle haline geldi. Özellikle bu coğrafya içerisinde insanların anlaması gereken önemli bir konu haline geldi.

Savaşmak, zamana değil tüm koşullara karşı olması gereken bir durumdur bence. Özellikle zamana karşı yapılan savaşlara karşı olduğumu düşünüyorum. Bu tip savaşlar daha çok yenilgi içerir ama çevreye karşı olanlar kazanç ile biter. Sadece doğru cümleler kurarak motive olabilenler için. Bu cümlelerden birisi de "hakemi yenmek" olduğu unutulmaması gereken bir durumdur.
Bunlara örnek vermek gerekirse; okul sıralarında ders veren ve egoları ile çatıştığımız bireylerdir. Bu kişilerden daha doğru ( ki pozitif bir bilim dalında ispatlı ve güncel şekilde görülse bile ) kararlar vermek yetmiyor. İşte bu anlarda akla gelmesi gereken ilk konu hakemi de yenmek gerektiğidir. Çünkü bu sahada yapılan karşılaşmada rakip yok maçı yöneten hakem vardır.
Başka bir çok alanda bu kavramı öne sürebiliriz. Bunlardan birisi belkide sıralama sınavları, iş hayatındaki saçma ast-üst çatışmaları da olabilir. Buralarda da "hakemi yenmek" önemli bir durum haline gelir.
Hayat için ise "hakemi yenmek" hayatı tanımaktan geçer. Onun içinde bir çok kişinin ömrünü verip ortaya çıkardığı ve ilerleyeceğimiz yolda bizlere faydalı olacak olan yapıtlara bakıp, hayata tecrübe eklemek, okumaktan geçer. Her daim bir adım önce geçip zaman eşlik edip, yetişme kaygılarını kenara bırakıp var olanı güzel kullanarak hakemi yenebiliriz.