Bu Blogda Ara

Translate

27 Ekim 2022 Perşembe

Ustalık Gerektiren Hatıralar: Bibliyografi

Wan Shi Tong ve Jinoara, Last Air Bender
Zihin içinde bir dünyada, belki de hafıza sarayı içinde bir yeni odaya ihtiyacı olan insanlar için o odanın farklı bir döşemesini anlatmak üzeri geldim bugün.

Zihin sarayı, Sherlock gibi bir zekanın içinde kapıldı roman (dizi film) içinde bile büyük bir olay haline gelirken, dünya hafıza şampiyonları için önemli bir alan olmuştur. Legge ve arkadaşları tarafından yazılan bir makalede, anımsatıcı ve geri çağırıcı tekniklerin ailesel olarak gruplandırılması ile geliştirilmiş bu hafıza tekniğinden bahsedilmektedir.

Ben ise bu tekniğin bir başka noktasından bahsetmek istiyorum. Zihnimiz içinde yer alan kütüphaneden. En sevdiğin çizgi dizinin bile bir bölümünde geçen bu yapı, birilerinin dünyadaki her şeyi öğrenmek için kullandığı teknik olarak hayatımızın içinde yer almaktadır.

1 Ekim 2022 Cumartesi

Doğada ve Bedende Olan: Alkol

Alkol; önemli bir organik içecek olarak hayatımızın her yerinde var olan bir maddedir. Bu madde, solunum olayının doğal sonucu olarak meydana gelir. Doğada bazı bitkilerde yüksek oranda olmak üzere her gıda türü içinde mevcut olan bir maddedir.

File:Marula02.jpg
Marula ağacı
Öncelikle Afrika'da var olan ve hayvanların önemli bir uğrağı olan marula ağaçlarının meydana getirdiği marula bitkisinden yani "Sclerocarya birrae" isimli canlıdan bahsetmek istiyorum. Sert yapılı fresh bir meyve veren bu ağaç Afrika savanlarında yetişmektedir. Özellikle Batı Afrika ve Madagaskar bölgesinde yer alan ağaçlardan orta boyda hayvanlar için aranan bir meyve yetişmektedir. 

Bölgesel olarak öneme sahip olan bu bittik aslında bir kaç gün depo edilip fermantasyon sonrasında alkol üretiminde kullanılmaktadır. Alkol distile edildikten sonra bir de yağ elde edilerek bölgesel ekonomide önemli bir araç olarak görev almaktadır.

Peki ya savananın diğer misafirleri, onlar için ise öneli bir yemek gibi düşünülebilir. Bölgedeki zürafalar, gergedanlar, maymunlar ve filler için bu ağaçta yetişen meyveler önemli bir bir kahvaltı öğünü bile sayılabilir. Belli miktarda yedikten sonra etkinliği görülen bir hal almakta ve bunu bölgede çekilmiş videolarda görmekteyiz.

 

Bir diğer yandan alkol kültürel değeri olan ve günümüzde tüketimi devam eden bir üründür. Yapısı gereği beden içinde bir çok reaksiyonda yer alan, üretilen, harcanan bu madde aynı zamanda nörolojik etkileri ile sedatif bir yapı meydana getirmekte ve kötüye kullanıma neden olmaktadır.  

Bu yazımda yakın dönemde yayınlanmış olan ve alkol ile kanserler arasındaki ilişkiyi inceleyen Kore kökenli bir kohort çalışmasının sonuçlarını paylaşmak istiyorum. Yoo ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen bu çalışmadan 4513746 yetişkin bireyin takibi gerçekleştirilmiştir. Bu kişilerde alkol ve kanser arasındaki ilişki üzerine yapılan incelemede katılımcıların yılda 7,7/1000 kişilik kısmının yıllık olarak kansere yakalandığı saptanmıştır. Bu kişilerin %37,2'sinin alkol ilişkili olduğu saptanmıştır. 
Katılımcılar üzerinde yapılan karşılaştırmada, kullanılan alkolün dozu ile kansere yakalanma riski arasında bir ilişki olduğu saptanmıştır. Orta seviyede kullanan kişiler için bu oran 1,03 kat olarak bulunurken ağır kullanıcılarda bu oran 1,34 kat olarak glzlenmiştir. Buradan çıkartılacak en önemli sonuç orta ve ağır miktarda içicilerin alkol ilişkili bir kanser için risk teşkil eden grubun içine girecekleri yönünde. Bu kanserler ise sıklıkla baş boyun bölgesi, pankreas, rahim ağzı, safrakesesi, pankreaas, larinks kanserleri olarak tarif edilmiştir. En önemli ilişki ise özefagus kanserleri ile bulunmuş ve 3,66 kat risk teşkil ettiği gözlenmiştir.
Bu çalışmaya katılan 4,5 milyon kişi için ortalama yaş 53,6 olarak gözlenirken bu katılımcılar 2009 il 2011 yılları arasında çalışmaya dahil edilmiş ve ortalama olarak 6,4 senelik bir gözlem yapılmıştır.



 




Review: Korku

Korku Korku by Stefan Zweig
My rating: 5 of 5 stars

Ünlü öykücünün farklı bir noktadan insan psikolojisini yakaladığı bir öykü olarak karşımızıa çıkıyor. Klasik bir arayış ve sonrasında gelişen yasak bir ilişki ve bunu fark eden bir sevgilinin kendi içindeki egoist cezasının bir insan ruhunu nasıl yıkıma götürdüğünün güzel bir anlatısı olarak gözümüzün önünde.
Hayatta elde edilecek her şeyi elde eden ruhun, yeni arayışları yıkıma doğru götürür. Ancak bu kitapta bir denklemi çok net hissediyor insan; yakalanma korkusu ve ceza korkusu arasındaki farkı.

Yakalanmak, anlık bir olayı yaşama olasılığı içinde, her an ruha işkence çektiren bir durum, sonsuz bir ızdırap haline gelen korku şeklinde ruhu kemiriyor. Bir itirafın tümk bu yıkımı durdurabileceği yerde, bir patlama ve olayın açığa çıkması da aynı sonu getirebilmektedir.
Diğer bir tarafta ise ne olduğundan bağımsız, nasıl olduğu ve sınırları belli olan bir cezanın korkusu mevcut. Sonunu bilen, sınırını bilen ruhun korkusu, yakalanma ve açığa çıkma sonrasındaki ızdırabı ile karşılaştırıldığında başlı başına bir hafiflik sebebi olarak görülmekte...

Bu kitabın satırlarında iki farklı perde gizli, ilki sonsuz veya sonlu iki korkunun ruha etkisi. İkincisi ise, kitabın ikinci karakteri olan avukatımızın insan ruhundan derinden anlamasıyla yaptığı o büyük olay. Ancak öyle bir noktada bitiyor ki hikayet, gerçek hayatın içinde en ufak bir hata ile ucu dönmez bir pişmöanlığın kollarından alacak olayları okuyorsunuz satırlarında.

View all my reviews