Bu Blogda Ara

Translate

özet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
özet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Nisan 2023 Cuma

Review: Kumpanya

Kumpanya Kumpanya by Sait Faik Abasıyanık
My rating: 5 of 5 stars

Klasik bir Türk öykü doktirini belirlemek istesek, bu konuda net bir örnek teşkil edebilecek bir halk edebiyatı örneği olarak önümüze çıkacak bir kitaptır. Bu kitabın sayfaları arasında, asırların değişimi içinde bir planlama hatası örnekleminde gönlü geniş insanların masadaki sohbeti, hayalleri, bu hayaller içindeki gerçekçi varlıkları var. Tüm bunların yanında şark kurnazı insanların bifiil müracat ettiği o çıkar temelli oyunları da.

Sait Faik için ise, satırları arasında halkın içinden kopup gelmiş o güzel nükteler ve olayların ilhamı var. Oturduğu yerden bir sahili, oradan bir meyhaneyi gözlesen. Yan masada bir şeyler yerken, o içip sohbet eden, sohbet ederken ya ülkeyi yıkıp yeniden kuran ya da iş kurup zengin olana denk gelirsin. İşte o ateşli ama gerçeklikten uzaklaşmış bakış açılarının içinde bir olay örgüsüyle sohbetlerini kalemindeki güçle kitaba aktarmış. O ekibin içindeki gerçekçi bakış açısını da asla unutmamış.
Kitabın diğer örnekleri de, her öyküsü içinde farklı bir diyarda gezen o güzellik dolu bakışları içermekte.

View all my reviews

1 Şubat 2023 Çarşamba

Review: Kızıl Veba

Kızıl Veba Kızıl Veba by Jack London
My rating: 5 of 5 stars

Jack London benim için farklı bir niteliğe sahip olan klasik eserlerin yazarıdır. Bu yazısında da farklı bir tat verdi.
2012 yılında hayatın içine giren bir enfeksiyon, sonrasında yıkılıp giden medeniyet ve o medeniyetin yıkılışı evresinde insanların içindeki ilkel benliğin nasıl açığa çıktığının farklı bir hayalini hissediyor insan. Bir yerde "Walking Dead" dizisi gibi hissettiriyor anlattıkları, sarhoşlar veya vebalı insanların parçalanması şeklinde. Diğer tarafta modern salgınlar içinde nasıl bir gelecek bizi bekliyor onu anlıyoruz.
Belki de son pandemi deneyiminde bu kadar büyük bir buhran yaşamadık, anarşi hakim olmadı, devletler kontrolü kaybetmedi. Ama olası bir anarşinin sonunda yıkılacak devletler, yıkılacak olan medeniyetin habercisi gibi.
Dünyanın yok oluşu sonrasında yeni bir çağın başlangıcını da böyle hayal edebiliriz. Bizim evcil hale getirdiğimiz tüm değerlerin doğadaki seçici dönüşümde yok olup gidecek aciz canlılar olduğunu fark etmemiz gerekli. Sevdiğimiz o köpek ve kediler ilk başta bundan nasibini alacaklar arasında, tarlalarda yetişen bitkiler, elektirk ve diğer tüm teknolojik dünya da bundan nasibini alacak.
Bir distopya kitabı mı yoksa psikolojik analiz mi bunu da okuyan kişinin düşünmesi gerekli.

View all my reviews

1 Ekim 2022 Cumartesi

Review: Korku

Korku Korku by Stefan Zweig
My rating: 5 of 5 stars

Ünlü öykücünün farklı bir noktadan insan psikolojisini yakaladığı bir öykü olarak karşımızıa çıkıyor. Klasik bir arayış ve sonrasında gelişen yasak bir ilişki ve bunu fark eden bir sevgilinin kendi içindeki egoist cezasının bir insan ruhunu nasıl yıkıma götürdüğünün güzel bir anlatısı olarak gözümüzün önünde.
Hayatta elde edilecek her şeyi elde eden ruhun, yeni arayışları yıkıma doğru götürür. Ancak bu kitapta bir denklemi çok net hissediyor insan; yakalanma korkusu ve ceza korkusu arasındaki farkı.

Yakalanmak, anlık bir olayı yaşama olasılığı içinde, her an ruha işkence çektiren bir durum, sonsuz bir ızdırap haline gelen korku şeklinde ruhu kemiriyor. Bir itirafın tümk bu yıkımı durdurabileceği yerde, bir patlama ve olayın açığa çıkması da aynı sonu getirebilmektedir.
Diğer bir tarafta ise ne olduğundan bağımsız, nasıl olduğu ve sınırları belli olan bir cezanın korkusu mevcut. Sonunu bilen, sınırını bilen ruhun korkusu, yakalanma ve açığa çıkma sonrasındaki ızdırabı ile karşılaştırıldığında başlı başına bir hafiflik sebebi olarak görülmekte...

Bu kitabın satırlarında iki farklı perde gizli, ilki sonsuz veya sonlu iki korkunun ruha etkisi. İkincisi ise, kitabın ikinci karakteri olan avukatımızın insan ruhundan derinden anlamasıyla yaptığı o büyük olay. Ancak öyle bir noktada bitiyor ki hikayet, gerçek hayatın içinde en ufak bir hata ile ucu dönmez bir pişmöanlığın kollarından alacak olayları okuyorsunuz satırlarında.

View all my reviews

22 Haziran 2022 Çarşamba

Review: Görünmez Adam

Görünmez Adam

Görünmez Adam by H.G. Wells
My rating: 5 of 5 stars

Bilimkurgu alanında farklı bir tadı olan kitap ve o tadı diğer kitaplarına da bulaştırmış bir yazar ile geçirilmiş güzel bir vakit olarak nitelendirilebilir bu kitap.

Jules Verne gibi birisinden hayal dünyamızı geliştiren kitaplar okuyarak bir dönem geçirdikten sonra, bunun üstüne modern bilim eğitimini almış kişilerin okurken içindeki derinlikte kaybolacağı özellikler içeren güzel bir kitap. Görünmezliğin anlatımı sırasında, "cidden bu böyle" diyerek gidiyorsun. Sonra bir yerde "evet bunu yapınca saydamlık oluyor" derken, bu adam o dönemin bir simyacısının anılarını anlatmış diyorsun.

Her bölümünde farklı bir durum olan kitapta bir de psikolojik yön var. Bilimsel olarak görünmezliği elde etmiş bir birey için, dünyadaki gücü ve o güç zehirlenmesinin meydana getireceği değişim nedir? Başta en ufak bir zarar verme isteği olmayan bir bilim insanının, korku imparatoru olma güdüsünü tetikleyen ve içgörüsündeki o kaybı/değişimi sağlayan olay nedir?

Güzel soruların eseri bir kitap.


View all my reviews