Bu Blogda Ara

Translate

23 Mayıs 2022 Pazartesi

Bir Çizgi Dizi, Bir Öğreti, Bir Analiz

2. sezon 19. bölüm Guru
Çizgi dizilerden öğrenecek çok şeyimiz var. Bu durumların bazıları içimizdeki dengenin nasıl olabileceği bile olabiliyor. Benim de severek ve defalarca izlediğim, her bölümünde farklı bir yer yakaladığım bir çizgi dizinin, bir bölümününden bir kısım paylaşmak istiyorum.

Avatar Aang yani Son Hava Bükücü'nün bir bölümünün analizini yapmak istiyorum.

Sezon 2, bölüm 19 yani "Guru" bölümünde Kuzey Hava Tapınağı'nda bulunan ve Aang'in avatar formasyonuna geçmesini sağlayacak durumun kontrolünü anlattığı bölüm.

Guru Patik yani Keşiş Gyatso'nun arkadaşı ile buluşma zamanı gelmiştir.  Bu buluşmada döngünün devamı için Aang'e kendini kontrol etmeyi öğretiyor. Bende buradaki metaforlar üzerine paylaşım yapmak istiyorum.

  

 

Çakralar ve dağılımları

Dengenin tanımı olarak çakralardan bahsettmektedir. Bu da içimizdeki akışı simgeler. Bu akış, 4. boyutun içinde sıkışmış olan bizlerin içindeki akışın temelini belirtir. Bizim içimizdeki o akışta bir zaman deneyimi olarak düşünülebilir. İnanışa göre temelde 7 çakra mevcuttur. Bu çakraların kontrol edilmesi hayatı dengeler.

1. Toprak çakrası, Kök Çakra: hayatta kalmayı tanımlar. İnsanın korkularını, hayata tutunması için stres meydana getiren o temel durumu hissettiği yerdir. Buradan öğrenilecek temel şey, dengeli stres, yaşamın idamesinde gereklidir. Korkadan yaşanmaz.

2. Su çakrası, Sakral Çakra: zevk almayı tanımlar. Ruhtaki suçluluklar, insanın içindeki deneyimlerin karamsarlığa çekilmesini, durmadan analiz edip o karanlık anlarda saplanmayı ve tekerrür içine girmeyi sağlar. Var olan durumun kabul edilmesi, hataların tanımlanması ve insanın kendi affetmesi, anı yaşamayı ve hayattan zevk almayı sağlar.

3. Solar Pkeksus, Ateş çakrası: mide seviyesinde bulunur. İradenin temelini simgeler. İrade bizim için süper egodan gelmektedir, ilkel benliğimiz ile çatışmanın temelini gösterir. İçimizdeki utanmaları hissederiz. Öz benliğimizi kabul etmek ve ilkel tarafımızla barışmak, irademizi kontrol etmenin temelini oluşturur.

4. Kalp Çakrası: bedenin ortasında bulunan sevgi çakrasıdır. Buradaki tıkanmanın temelini içimizdeki keder oluşturmaktadır. Sevgimizin kırıldığı, içimizde bir yerde kaybettiğimiz bir şeyi hissederiz. Ancak keşfetmemiz gereken en temel şey, sevginin aslında içimizden geldiğidir.

5. Ses çakrası: boğazda bulunur ve gerçekleri tanımlar. Kendimize, varlığımıza karşı dünyaya verdiğimiz açıklamalar yani kendimize söylediğimiz yalanlar ile burada tıkanır, kalırız. Kendimize dürüst olmak buradaki adımı çözmeyi sağlar. Varlığını olduğun gibi kabullenmek iç huzuru sağlar.

6. Göz Çakrası: Alnın ortasında bulunan ve dünyayı kavramaya yarayan çakradır. İnsan zihninin sınıflandırmalar içinde sadece ayrıştırıcı olması ile tıkanır. Evreni bir bütünün parçası olarak değerlendirip, o parçaların birlikte güzel olduğunu anlamak ve bütüncül davranmak dünyayı, hayatı ve evreni kavramayı sağlar.

7. Taç Çakra: Düşünce çakrası, başın tepesinde yani taçta yer alır. İnsanın varlığı ile fiziksel dünya üzerindeki halinin değerini algıladığı alandır. Ruhun, duyguların değerini yitirip, materyalist bir durumda kalmayı, biriktirici ruhu yaşamak düşünce akışını körleştirir ve tıkar. Sahip olunan değerlerin, fiziksel bir materyalden öte olduğunu ve duygusal değerlerin hepsinden üstün olduğunu fark etmek içimizdeki düşünce dünyasında dengeyi sağlar. İnsanın kendi varoluş amacını tanımlaması, huzura atılan en önemli adımdır.


Tüm bu anlatılanları aslında insanın kendi felsefesi içinde tanımlamak mümkün. Bunu da aslında kendimizi tamamlamaktaki yol haritası olarak değerlendirecek olursak bu konu üzerine geliştirilmiş en önemli çalışma Abraham Maslow tarafından oluşturulan ihtiyaçlar piramidi olarak düşünülebilir.

Maslow İhtiyaçlar Piramidi
İnsanın varlığını sürdürmesi için hayatta kalması gereklidir. Bu durum bizim için piramidin ilk basamağını fizyolojik ihtiyaçlar temsil etmektedir. Buradaki değerler beslenme, uyku, cinsellik ve sağlık olarak değerlendirilebilir. Bu basamak ile birinci ve ikinci çakra arasındaki ilişkiyi karşılaştırabiliriz. En basit amaçla yaşayacak insanın hayatta kalacak yeterliliği ve bu süreçte kendini mutlu edecek küçük zevkleri aradığını görürüz.

Güvenlik konusunun içinde aile, çevre, mülkiyet ve ahlak vardır. İlkel benlik ile sahip olma iç güdüsü sayesinde hayatımıza dahil olan, süper egomuz ile dengesini sağlayamaya çalıştığımız yerdir. Bu da üçüncü çakrayı düşündürmektedir.

Piramidin sonraki basamağı ait olma ve sevgi ihtiyacının belirlendiği basamaktır. Burada Maslow; aile, arkadaş, mahremiyet üzerine gider. Dördüncü çakra olan kalp çakrası, sevginin tanımı gibidir, piramidin bu basamağı ile doğrudan ilişkidir. 

Dördüncü katta değer ihtiyaçları vardır. Başarı, özgüven, saygınlık bu seviyedeki durumdur. Bunu elde etmek için kendini tanımak, önemli özelliklerini geliştirmek ve iç dengeyi sağlamak gerekir. Bu durum altıncı çakra yani göz çakrası ile ilişkilidir. Konumu itibariyle bizi diğer canlılardan ayıran prefrontal korteksin simgesi gibidir.

Piramidin en üstüne çıkmayı başarınca kendini gerçekleştirme sağlanmış olur. Önyargılarından sıyrılmış, erdemli bir birey, yaratıcı, içten ve hakikatleri savunan bir kişilik oluşur. Dengenin sağlandığı yerdir. Yedinci çakra olan taç çakra, evrensel bütünlüğün sembolüdür, dengeyi, erdemi, ön yargılar, ayrıştırıcılar yerine bütünleştirici yaklaşımı savunur. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder