Bu Blogda Ara

Translate

kitap okumak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap okumak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ekim 2021 Pazartesi

Review: Okçu'nun Yolu

Okçu'nun Yolu Okçu'nun Yolu by Paulo Coelho
My rating: 5 of 5 stars

Her kitabında farklı güzellikler keşfedilecek yazarın son kitaplarında kaybettii akıcılığı yeniden yakalamasını sağlayan gayet hoş bir kitap olmuş. Bir kısa öykünün devamında derinlemesine giden birr kişisel gelişim kitabını andırsa da farklı bir tadı var.

Metafforun bir yay ve bir ok olduğu, başarının ise sadece hedefi vurmak olmadığını gösteren güzel bir anlatımı mevcut.
Bir sırrı saklayan ve sırrı öğrendikten sonra kendi hayatına dönen Tetsuya, ülkedeki varlığının açığa çıkmasını istemiyor. En önemli sırrını gösteriyor.
"Odaklandığını değil, olması gerekeni hedef almanın zorluğunu aşmak gerektiği"

Başarıyı zor yapan, deplasman koşullarında hedefi vurmaktır. Rüzgarı, zamanı, duruşu... nefes alıp alamayacağıınızı bile ortam belirlerken sizin ona uyum sağlamanız gerekli. Başarı koşullarını kendinizin belirlediği dünyada hedefi vurmak değildir.

View all my reviews

11 Haziran 2017 Pazar

#Sorgulamak 2 : Bilinç ve Tüketim

"Düzenli kitap okumanın" faydasız olduğunu anlatan yazı yazmaya karar verdim. Çünkü düzenli kitap okuyan ve hiç bir fayda göremeyen insanlar tanıdım.

Kitap okumayanlar için bir yazı değildir!

Bir dilin temel niteliklerini kelimeleri ve onların anlamları oluşturur. Bunların kullanımı üstüne ayrı bir dünya konuşması üzerine ayrı ve yazması üzerine ayrı bir dünya vardır. Bir bilim dalının en temelini öğrettikleri temel eğitim dönemimiz içinden çıkınca sıradan bir insan olarak binde 5'ine hakim olduğumuzu belirten yazılar var.

Bu araştırmalar bu kelimelerin ne kadarını kullandığımızı da sorguluyorlar. Güzelim dilimizin 1970li yıllar için 90 milyon civarında kelimesinin var olduğu belirlenmiş. Günümüz araştırmaları ise günde 400 kadar kelime kullandığımızı göstermektedir.

Dili geliştirmek, kelime öğrenmek için en temel yöntemimiz kitap okumaktır. Bu konu su götürmez bir gerçektir. Kitap okumak kelime bilgisi sayımızı ve kelimelerin anlam, kullanılış şekli üzerine çok güzel çıkarımlarda bulunmamızı sağlar. Bir tık ileri gidecek olursak, şiir okumak bu durumu daha da geliştirmeyi sağlar. Mecazi anlamlar kelimelerin en uç noktalarını yakalatabilir.

Benim savunduğum hipotez; çok kitap okumak faydasızdır. Dilimizi geliştirmek için çok kelime öğrenmek güzel bir şeydir, sorunda tam burada başlıyor. Bir şeyden çok öğrenmek etkili midir?

Edebi yönüyle, gramer yönüyle bir kitap insana çok şey katar. Buradaki "katmak" fiilinin mühim bir ayrıntısı mevcut. Tüketim toplumunun elamanı olan bizler için kitapları almak okumak ve okuduğumuzu göstermek gibi alışkanlıklar kazandık. "katmak" kelimesi gizli bir iş paketini cümle içine yerleştirmiştir. O da yaptığımız okuma eyleminin sonrasında analize ve senteze daha sonrada gündelik kullanıma geçirme yönündeki ihtiyacın kazanım olabileceğini göstermektedir.

Tüketim toplumunun diline katkı sağlasın diye okuduğu ve seçicilikten bihaber şekilde iç ettiği kitapların analizlerini yapmadan, kendi hayatına sokmadan geçmesi, yani sadece çok kitap okuması hayatına bir şey katmaz. Çok kitap okumak faydasızdır hipotezim deki ilk savunma noktamı bu oluşturmaktadır.

İkinci kısmını daha kısa bir şekilde anlatmak istiyorum; bilinen insan ömrü her türlü mükemmeliyetçilik ile 140-160 yıldır, günümüzde ise ortalama 75 yıldır. Bir kitap için ortalama olarak bir hafta süre geçecek desek, okunacak kitap sayısı bellidir. Bu yıl basılan kitap sayısı 1.142.XXX şeklinde ise her birisi için standart yaşan bir insan ortalama bir hafta ayırsa ve bu süreçte bir ömür buna yetmeyecek demektir. Yani çok kitap okumak yerine, hayatımıza bir şeyler katacak olanlardan ve ömre sığıp yaşama eklenecek şekilde seçmek gereklidir.