Kızıl Veba by Jack London
My rating: 5 of 5 stars
Jack London benim için farklı bir niteliğe sahip olan klasik eserlerin yazarıdır. Bu yazısında da farklı bir tat verdi.
2012 yılında hayatın içine giren bir enfeksiyon, sonrasında yıkılıp giden medeniyet ve o medeniyetin yıkılışı evresinde insanların içindeki ilkel benliğin nasıl açığa çıktığının farklı bir hayalini hissediyor insan. Bir yerde "Walking Dead" dizisi gibi hissettiriyor anlattıkları, sarhoşlar veya vebalı insanların parçalanması şeklinde. Diğer tarafta modern salgınlar içinde nasıl bir gelecek bizi bekliyor onu anlıyoruz.
Belki de son pandemi deneyiminde bu kadar büyük bir buhran yaşamadık, anarşi hakim olmadı, devletler kontrolü kaybetmedi. Ama olası bir anarşinin sonunda yıkılacak devletler, yıkılacak olan medeniyetin habercisi gibi.
Dünyanın yok oluşu sonrasında yeni bir çağın başlangıcını da böyle hayal edebiliriz. Bizim evcil hale getirdiğimiz tüm değerlerin doğadaki seçici dönüşümde yok olup gidecek aciz canlılar olduğunu fark etmemiz gerekli. Sevdiğimiz o köpek ve kediler ilk başta bundan nasibini alacaklar arasında, tarlalarda yetişen bitkiler, elektirk ve diğer tüm teknolojik dünya da bundan nasibini alacak.
Bir distopya kitabı mı yoksa psikolojik analiz mi bunu da okuyan kişinin düşünmesi gerekli.
View all my reviews