Bu Blogda Ara

Translate

siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Şubat 2017 Perşembe

Meritokrasi

Bu sefer, siyasi bilimlerden bir noktada ufak bir bilgi paylaşmak istedim. Yönetim tiplerinin tartışıldığı dünyamız içerisinde, bir de farklı gözle bakmamız gereken durum var.

Yönetim şekillerini ilkokuldan beri anlatırlar, ülkemize Atamızın en çok yakışır gördüğü yönetim şekli "Demokrasi" şeklidir. Bunun bile kendi içinde şekilleri var. Örneğin, site devletlerindeki "tam katılımlı demokrasi" gibi herkesin her konuda fikrini belirttiği ya da bizim ülkemiz gibi "yarı katılımlı demokrasi" şeklinde bizim adımıza işleri hızlandıracak bir meclisin görev aldığı demokrasi türü.

Bütün bunlar dışında ütopik bir durumdan bahsetmek istiyorum; MERİTOKRASİ

Tek cümlede tanımlar isek; yönetmeyi hak edenlerin yönetmesi anlamına geliyor. Ama böyle bir şekilde bakınca durum biraz daha sert gibi duruyor. İktidarın kaynağı bilgi ve bilgiyi yönetmeye dayanıyor. Ama konuyu az derinden inceleyelim;


  • Kamu yönetimi: burada görev alacak kişinin, görev alacağı alanda yetkin ve bilgili olması şartı, buraya gelirken bunları objektif bir şekilde ispatlaması gibi bir durum mevcuttur.
    Örnek olarak; Osmanlı Devleti, Devşirme sistemi gösterilebilir.
  • Liyakat: kelime anlamı "yaraşırlık" (TDK'dan baktım) demek, sistemin özünü oluşturan mantalite budur.
Ufak bir manifesto ile bu sisteme bakacak olursak;

İngiliz Meristokrasi Partisi Manifestosu;


  1. Kayırmacılık yoktur: Ailenizin değil, sizin kim olduğunuz önemlidir.
  2. Yandaşçılık yoktur: Başkalarının sizin için ne yapabildiği değil, sizin ne yapabildiğiniz önemlidir.
  3. Ayrımcılık yoktur: Cinsiyet, ırk, din, yaş, geçmiş önemsizdir. Yetenek her şeydir.
  4. Eşit imkânlar: Herkesle aynı noktadan başlar ve yeteneklerinizin sizi götürdüğü yere gidersiniz.
  5. Tatminkar erdemler: En başarılı insanlar, en yüksek tatmine erişirler.

Demokrasinin okulda öğretilen tanımlamaları ile karşılaştırmak, bunları kıyaslamak ve halkın herkesimi için durumu gözetlemek de biz okurlara kalmıştır.

Liyakat üstüne Yusuf Has Hacib'den Kutagu Bilig'den seçmeler okumak için...
Parti üzerine okumak isteyenler için: Meritocracyparty

2 Haziran 2016 Perşembe

Türkiye ve Değer Algılar 3

Ülkemizde "İnsan Hakları" ve insanların birbirine saygısı üstüne bir kaç örnek veriyor çalışma aynı zamanda:

En basit yorumu ile aslında yıllar içinde gösterilen değerin arttığı ortadadır. Ancak bunun nedenini de sorgulamak gereklidir. 2001 yılından günümüze geldikçe artan iletişim ağı, halkın bilinçlenmesi, kullanılan savunma yöntemlerinde artış ve Avrupa İnsan Hakları komisyonlarına uzanan bir çitada ilerlemenin ortaya koyduğu bir sonuçta olabilir.

Ülkemizde "Saygı" önemli bir konu haline gelmektedir. Bunun bir yönü olan çevreye karşı hoşgörü ile ilgili olarak "Komşunuz olarak kimi istemezsiniz?" şeklinde bir soruya cevaplar ise:

Yukarıdaki grafiğe bakınca cinsel ayrımcılığın hala bir korku olduğunu, ancak siyasi görüş konusunda bir hoş görü doğduğunu savunabiliriz. Zaman insnalar arasında ırk, dil, cinsel istek, memleket durumu üstünde farklılık oluşturamasa da siyasi görüşleri üstünde oluşturabilmiş.

Bu grafik aslında ülkemizin geçmişi ile bugünü arasında farklılık göstermektedir. Ülkemiz uğrunda canını feda eden dedelerimiz tarafından kuruldu. Bu kişiler evleri, komşuları, mahalleleri, vatanları için savaştılar ve birlik içinde bir zafer kazandılar. O dönemden günümüze çok büyük bir yol aldık. Bu süreç içerisinde ülkesi için yaşayan insanların sayısı gitgide arttı. Ancak şu anda bir gerçek var, yukarıdaki grafik de göstermektedir ki son dönemde bu inanç gitgide düşmektedir. Buradaki birlik ve beraberlik durumunu yıkan ve bireyselleşmeyi yanlış yorumlatan konu üstünde de düşünmek gerektiğini göz ardı etmemeliyiz.


1. yazı: http://zortuk.blogspot.com.tr/2016/05/turkiye-ve-deger-alglar-1.html
2. yazı: http://zortuk.blogspot.com/2016/05/turkiye-ve-deger-alglar-2.html

Kaynak: http://www.bahcesehir.edu.tr/icerik/1725-turkiye-degerler-atlasi-2012-yayinlandi

31 Mayıs 2016 Salı

Türkiye ve Değer Algılar 2

Önceki yazıya devam edelim:

Sıradaki grafik ülke yönetimine halkın bakış açısını ortaya koyuyor:

Ülkemizde ortaya çıkan krizler, değişine yönetimler ve bu yönetimlerin ortaya koyduğu yönetme şekillerinin bir sonucu olarak güvende yıllar içinde değişmektedir.

Buna rağmen kabul edilir tek bakış açısı, 2001 yılının krizinin getirdiği güven kaybı ve sonrasında farklı bir bakış açısı arayan ülkenin ortaya koyduğu refleks sayılabilir.
Geriye kalan yıllardaki tablo ortalama düzeylerden çok farklı bir yapıda seyretmemektedir.

Bir başka yönden önemli bir konuyu irdelemek gerekli. Ülkemizde işlek sokaklarda sık karşılaştığımız toplu dilekçe imzalama ve bununla kamuoyu oluşturup algıyı yönlendirme isteği mevcut.

Yandaki grafikte ise toplu dilekçe imzalamak üstüne ülkemideki yıllara bağlı değişen tutumu görmekteyiz. Mavi olanlar "imzalarım" diyenler, kırmızı olanlar "gerekirse imzalarım" diyenler ve sarı olanlar ise "kesin imzalamam" diyenleri göstermektedir.
Toplu hareket etme bilincinin göstergesi olarak görmediğim hatta bence bireyin devlete karşı gücünü gösterme aracı olmayan bir konuyu ben toplumun hareketi olarak değerlendiremiyorum ne yazık ki. Bunun yanı sıra değişen kanunlar bu tip eylemlerde ne tür sonuçlar doğurur onu da sorgulamak gerekli. ( Bu alanda daha önce okuduğum toplu dilekçe verildi diye haklarında soruşturma açılan insanlar olması nedeniyle toplu dilekçe verecek arkadaşların kanunu okumalarını öneririm.)

Bu da ülkemizin can alıcı gerçeklerinden bir tanesi, ülkemizde siyasal görüşün "Sağ-Sol" düzemindeki yeri.

Genel anlamda bakınca ülkemizde sol görüş bulunmamakla birlikte ülkecek aynı tarafa bakan sert ve yumuşak insanlar olarak yorumlanabilir.
Bütün bunların yanı sıra bir de yıllara göre daha "sağ"cı bir nesil yetiştiği de ortadadır.


Tabi bu yönetim şekli içinde ülkemizdeki demokrasinin durumu da sorgulanmaktadır. Burada "Demokrasi arzı" yani "Ülkemiz bugün ne ölçüde demokratik yürütülüyor?" sorusuna verilen cevap 6.39/10 iken "Demokrasi Talebi" yani " Sizin için demokratik bir yönetime sahip bir ülkede yaşamak ne kadar önemli?" sorusuna yanıt ise 8.53/10 olarak nitelendiriliyor. Bu durumda 2.14'lük bir değerde demokrasi açığımız bulunmaktadır. Yani daha çok yolumuz var hayallerimize varmak için diyebiliriz.

1. Yazı: http://zortuk.blogspot.com.tr/2016/05/turkiye-ve-deger-alglar-1.html

Kaynak: http://www.bahcesehir.edu.tr/icerik/1725-turkiye-degerler-atlasi-2012-yayinlandi