Bu Blogda Ara

Translate

değer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
değer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Nisan 2024 Çarşamba

Dünya Sana Borçlu Mu?

Garip bir sorgulamanın kıyısında varlığımızı sorguladığımız bir güne uyandım desem yeridir. Sonra da kişiselleştirilmiş dünyamız içinde sıradanlıktan kopuk o uçuk ruhumuz bize bir şey getiriyor. Varlığımızın unutulmuş karşılığının temelinin yer aldığı hayat içinde iki konu ortaya çıkıyor.

Özel miyim?

Değerli miyim?

2 Haziran 2016 Perşembe

Türkiye ve Değer Algılar 3

Ülkemizde "İnsan Hakları" ve insanların birbirine saygısı üstüne bir kaç örnek veriyor çalışma aynı zamanda:

En basit yorumu ile aslında yıllar içinde gösterilen değerin arttığı ortadadır. Ancak bunun nedenini de sorgulamak gereklidir. 2001 yılından günümüze geldikçe artan iletişim ağı, halkın bilinçlenmesi, kullanılan savunma yöntemlerinde artış ve Avrupa İnsan Hakları komisyonlarına uzanan bir çitada ilerlemenin ortaya koyduğu bir sonuçta olabilir.

Ülkemizde "Saygı" önemli bir konu haline gelmektedir. Bunun bir yönü olan çevreye karşı hoşgörü ile ilgili olarak "Komşunuz olarak kimi istemezsiniz?" şeklinde bir soruya cevaplar ise:

Yukarıdaki grafiğe bakınca cinsel ayrımcılığın hala bir korku olduğunu, ancak siyasi görüş konusunda bir hoş görü doğduğunu savunabiliriz. Zaman insnalar arasında ırk, dil, cinsel istek, memleket durumu üstünde farklılık oluşturamasa da siyasi görüşleri üstünde oluşturabilmiş.

Bu grafik aslında ülkemizin geçmişi ile bugünü arasında farklılık göstermektedir. Ülkemiz uğrunda canını feda eden dedelerimiz tarafından kuruldu. Bu kişiler evleri, komşuları, mahalleleri, vatanları için savaştılar ve birlik içinde bir zafer kazandılar. O dönemden günümüze çok büyük bir yol aldık. Bu süreç içerisinde ülkesi için yaşayan insanların sayısı gitgide arttı. Ancak şu anda bir gerçek var, yukarıdaki grafik de göstermektedir ki son dönemde bu inanç gitgide düşmektedir. Buradaki birlik ve beraberlik durumunu yıkan ve bireyselleşmeyi yanlış yorumlatan konu üstünde de düşünmek gerektiğini göz ardı etmemeliyiz.


1. yazı: http://zortuk.blogspot.com.tr/2016/05/turkiye-ve-deger-alglar-1.html
2. yazı: http://zortuk.blogspot.com/2016/05/turkiye-ve-deger-alglar-2.html

Kaynak: http://www.bahcesehir.edu.tr/icerik/1725-turkiye-degerler-atlasi-2012-yayinlandi

31 Mayıs 2016 Salı

Türkiye ve Değer Algılar 2

Önceki yazıya devam edelim:

Sıradaki grafik ülke yönetimine halkın bakış açısını ortaya koyuyor:

Ülkemizde ortaya çıkan krizler, değişine yönetimler ve bu yönetimlerin ortaya koyduğu yönetme şekillerinin bir sonucu olarak güvende yıllar içinde değişmektedir.

Buna rağmen kabul edilir tek bakış açısı, 2001 yılının krizinin getirdiği güven kaybı ve sonrasında farklı bir bakış açısı arayan ülkenin ortaya koyduğu refleks sayılabilir.
Geriye kalan yıllardaki tablo ortalama düzeylerden çok farklı bir yapıda seyretmemektedir.

Bir başka yönden önemli bir konuyu irdelemek gerekli. Ülkemizde işlek sokaklarda sık karşılaştığımız toplu dilekçe imzalama ve bununla kamuoyu oluşturup algıyı yönlendirme isteği mevcut.

Yandaki grafikte ise toplu dilekçe imzalamak üstüne ülkemideki yıllara bağlı değişen tutumu görmekteyiz. Mavi olanlar "imzalarım" diyenler, kırmızı olanlar "gerekirse imzalarım" diyenler ve sarı olanlar ise "kesin imzalamam" diyenleri göstermektedir.
Toplu hareket etme bilincinin göstergesi olarak görmediğim hatta bence bireyin devlete karşı gücünü gösterme aracı olmayan bir konuyu ben toplumun hareketi olarak değerlendiremiyorum ne yazık ki. Bunun yanı sıra değişen kanunlar bu tip eylemlerde ne tür sonuçlar doğurur onu da sorgulamak gerekli. ( Bu alanda daha önce okuduğum toplu dilekçe verildi diye haklarında soruşturma açılan insanlar olması nedeniyle toplu dilekçe verecek arkadaşların kanunu okumalarını öneririm.)

Bu da ülkemizin can alıcı gerçeklerinden bir tanesi, ülkemizde siyasal görüşün "Sağ-Sol" düzemindeki yeri.

Genel anlamda bakınca ülkemizde sol görüş bulunmamakla birlikte ülkecek aynı tarafa bakan sert ve yumuşak insanlar olarak yorumlanabilir.
Bütün bunların yanı sıra bir de yıllara göre daha "sağ"cı bir nesil yetiştiği de ortadadır.


Tabi bu yönetim şekli içinde ülkemizdeki demokrasinin durumu da sorgulanmaktadır. Burada "Demokrasi arzı" yani "Ülkemiz bugün ne ölçüde demokratik yürütülüyor?" sorusuna verilen cevap 6.39/10 iken "Demokrasi Talebi" yani " Sizin için demokratik bir yönetime sahip bir ülkede yaşamak ne kadar önemli?" sorusuna yanıt ise 8.53/10 olarak nitelendiriliyor. Bu durumda 2.14'lük bir değerde demokrasi açığımız bulunmaktadır. Yani daha çok yolumuz var hayallerimize varmak için diyebiliriz.

1. Yazı: http://zortuk.blogspot.com.tr/2016/05/turkiye-ve-deger-alglar-1.html

Kaynak: http://www.bahcesehir.edu.tr/icerik/1725-turkiye-degerler-atlasi-2012-yayinlandi

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Türkiye ve Değer Algılar 1

Bugün sizlere ülkemizin algıları ve algılar ile değerleri arasındaki ilişkiyi anlatan çok büyük bir çalışmanın 2011 yılı vergilerini anladığım kadarıyla aktarmaya çalışacağım. Buradaki amaç toplumun yapısal durumu ve bu yapısal durumun ortaya koyduğu sonuçları:

Çalışma; "Dünya Değerler Araştırması 1981-2011" isimli bir çalışma ve ülkemizde yapılan kısmını Bahçeşehir Üniversitesinden Yılmaz ESMER üstlenmiş. Ortaya çıkan yayının 2011 ve 2012 verilerini paylaşacağım sizlerle...

Bu çalışma, 1981 yılında 25 ülkede yapılmaya başladın. Dünyanın geniş kapsamlı sosyal bilimler projesi olarak nitelendirilmektedir. 1991, 1996, 2001, 2006 da tekrarlanan çalışmanın sonun yayını 2011-2012 yıllarında ortaya çıktı. Bu çalışmaya şu ana kadar en az bir kez katılan ülkeler ile dünya nüfusunun %90'ı değerlendirilmiş oldu.

Bu çalışmanın amacı, toplumun temel dinamiklerini ortaya koymak ve değerlerinin karşılaştırmalı saptanmasını sağlamaktır.

İlk istatistik verisi "Temiz Toplum" üstüne ve burada toplumun güven duygusu ve yolsuzluklar üstüne değerlendirme yapılmıştır.






Ülkemiz tablounun sol tarafında bulunmaktadır. Ufak bir yorumda bulunacak olursak güven oranı düşük ama vatandaşları tarafından temiz olarak nitelendirilen durumdadır.








Bir başka istatistiki veri de ülkemizdeki mutluluk oranı ve yıllara göre değişimi üstünden ortaya çıkmıştır. Soruya verilen cevaplardan "çok" ve "biraz" olanlar mutlu, "pek değil" ve "hiç değil" olanlar ise mutsuz olarak nitelendirilmiştir.


Sıradaki grafik ise "Yaşamdan memnuniyet" konusunda bilgi vermektedir. Yıllara göre insanların hayatlarından memnuniyeti 1'den 10'a kadar numaralandırılmıştır.


Yandaki grafik, ülkemizin endişe durumunu göstermektedir. 1. sütun hayat pahalılığını, 2. sütun çocukların eğitimini, 3. sütun bir terör saldırısını, 4. sütün işini kaybetmeyi ve işsizliği, 5. sütun iç savaşı, 6. sütun telefon ve postaların izlenmesi konusundaki endişeyi ortaya koymaktadır.
En basit yorumu ile "Mazlov'un ihtiyaçlar prtamidi" kıvamında bir veri toplandığı düşünülebilir. Temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için kullanacağımız argüman olan para ve parayı kullanma gücümüz en büyük endişemiz, özel yaşam gizliliği konusu ise rahatlık duyduğumuz alan olarak değerlendirilebilir.

Sıradaki grafik orduya duyulan güven konusunda:

Bu alandaki araştırma sonucu da yıllar geçtikçe güvenin azaldığını göstermektedir. Bunun yanı sıra araştırmanın ilerleyen bölümünde biraz daha ayrıntılı veriye rastlamaktayız. Bu veri de ülkenin doğusuna gidildikçe güvenin daha çok azaldığını özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde güven oranının %43'leri gördüğünü söylemektedir.

Yazı daha çok uzun olmasın diye bu konunun diğer bölümlerini diğer yazılarımda değineceğim.


Kaynak: http://www.bahcesehir.edu.tr/icerik/1725-turkiye-degerler-atlasi-2012-yayinlandi